KADIN KARAKTERLERİ
Cahiliye
toplumunda adı konulmayan ama sessizce tüm insanları yönlendiren bir
güç vardır. Bu gibi toplumlarda yaşayan insanların birçoğu doğduğu andan
itibaren kendisini bu yönlendiriciye teslim eder ve tüm hayatını onun
belirlediği şartlar doğrultusunda düzenler. Bu güç cahiliye insanına
öylesine hakimdir ki, çoğu zaman insanlar kendi istekleri ve
beklentilerine ters düştüğü halde, yine de onun kurallarının dışına
çıkmaz ve her ne olursa olsun, ona karşı sadakat gösterirler.
Peki cahiliye insanlarını bu denli sıkı bağlarla kendisine
bağlayan ve kayıtsız şartsız yönlendirebilen bu güç nedir? Bu, başta da
belirtildiği gibi, adı konulmamış, ama cahiliye insanlarının kendi
aralarında "gelenek" şeklinde ifade ettikleri kurallar bütünüdür. Bu
kuralları kimin belirlediği, bunların doğru ya da
|
|
geçerli olup olmadığı ise meçhuldür.
Kimse kolay kolay bu kuralları sorgulamaya ya da değiştirmeye cesaret
edemez. Böyle bir işe kalkışana da iyi bir gözle bakılmaz ve çoğu zaman
da kuralları çiğnediği, düzeni bozduğu düşünülen kişilere karşı tavır
alınır.
Şiddetle benimsedikleri
ve sımsıkı bir bağ ile bağlandıkları bu kuralların yanlış olabileceği
kendilerine anlatılmak istendiğinde ise tüm bunların kendilerine önceki
nesillerden miras kaldığı, dolayısıyla da vazgeçilmez olduğu cevabını
verirler. Neyi neden yaptıklarının sorgulamasını yapmak onlara göre
gereksiz bir girişimdir, çünkü onlar öncekilerden öyle görmüşlerdir.
Cahiliye toplumunun bu çarpık bakış açısını ifade eden ayetlerden biri
şöyledir:
Ne zaman
onlara: "Allah'ın indirdiklerine uyun" denilse, onlar: "Hayır, biz,
atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız" derler. (Peki)
Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?
(Bakara Suresi, 170)
Cahiliye
toplumunda her insanın yaşaması gereken karakter ve yaşam tarzı bu
kalıpçı gelenekler doğrultusunda önceden belirlenmiştir. Sözgelimi
çocuk, daha olgun bir karaktere sahip olsa da, çocuk gibi davranmalıdır.
Kendisinden beklenen tavırlar, konuşmalar, günlük yaşayış şekli
bellidir. Bunların aksine bir davranış ise yadırganır. "Kadın karakteri"
de aynı şekilde kadınlar için toplum tarafından seçilip beğenilen
özelliklerden oluşur.
Cahiliye toplumu kadınları bu kimliği
kabul etmiş ve bu ana karakter içerisinde alt karakterler geliştirmenin
ötesine gidememişlerdir. Oysaki cahiliyenin belirlediği kadın karakteri
baştan sona çarpıklıklarla doludur. Bu
çarpıklıklardan en önemlisi kuşku yok ki, kadının beden olarak erkekten
güçsüz olması nedeniyle, karakter olarak da zayıf olması gerektiği
şeklindeki inançlarıdır. Kız çocuklarını, daha çok küçük yaşlardan
itibaren bu telkinle yetiştirirler. Cahiliye
toplumunun kendilerine uygun gördüğü karakteri sorgusuz sualsiz kabul
eden kadınlar da bu telkinin etkisiyle zayıf bir kişiliğe bürünürler.
Kendilerini, asla bir erkek gibi güçlü ve dayanıklı olamayacaklarına
inandırmışlardır. Hiçbir zaman için
sığınılan, koruyan, kollayan konumunda olmayı düşünmemişler,
çocukluklarından itibaren her zaman kollanan, korunan ve bakılan bir
kişilik göstermişlerdir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder